KAHVE MOLASI


ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
kmarsiv.com
Arşivimiz
Yazarlarımız


Sizden Yorumlar
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Handspring TÜRKiYE

 3 Mayıs 2002 - Müjdeler Olsun Hafta Sonu Geldi


Merhabalar Dostlar,

Kahve Molasına son rötuşları atarken, bir yandan da Reha Muhtar'ı seyrediyorum. Muhtar konuya uygun seçilmiş kıyafetiyle gene harikalar yaratıyor. Konu "Arabesk", Muhtar'ın üzerinde üstten 3 düğmesi açık kırmızı çizgili gömleğinin üzerine giyilmiş beyaz ceketi var. Altın zinciri de görüntüyü tamamlıyor. Sanmayın Muhtar'ı eleştiriyorum. Ben kendisinin, Atina'dan bildirdiğinden beri sadık hayranıyım. Geçirdiği evrimi hepiniz gibi ben de yakından takip ediyorum. Konuşa konuşa konuşmayı da öğrendiğihepimizin malumu. Benim asıl karşı olduklarım, adamcağızı çekemeyip kara çalmaya çalışanlar. Kardeşim var mı adamın tutmayan bir tane programı. Var mı reytingleri altüst etmeyen bir tane şovu. Neymiş, ana haber bülteninde magazin haberi veriyormuş, neymiş abuk sorularıyla izleyenleri güldürüyormuş. Hadi canım siz de. Adam show tv de çalışıyor ve gereğini yerine getiriyor, şov yapıyor. İstemiyorsanız izlemezsiniz olur biter. Ama eminim eleştirirken mangalda kül bırakmayanlar, en ateşli izleyicileridir. Zaten Muhtar'ı izlemeden eleştirmek olmaz ki. Eleştirecekseniz kendinizi eleştirin. Reha Muhtar, halkın nabzına göre şerbet vermeyi seçmiş, geniş kitlelerce kabul gören bir şovmen. Ve onun gibilere herkesin ihtiyacı var. Bakın Amerika'da bile taklitleri çıkmış. Biz değerini bilmiyoruz. Bekliyoruz Muhtar sorsun; Acı var mı acı?

..........

Dünkü "Bayan yazar aranıyor" çağrıma sağolsunlar birkaç tane cevap aldım. Bugün bayan yazarlarımızda ki patlamayı siz de hemen farkedeceksiniz. Ama yeterli değil, hadi sarılın klavyeye, dertlerinizi, mutluluklarınızı, eleştirilerinizi, önerilerinizi bizlerle paylaşın. Belki bizler de ders çıkaracak bir yan buluruz sessizce.

..........

Bugün 2 yeni köşeye başlıyoruz, "Dost Meclisi" ve "Kahvehane Panosu". Düzenli yazı yazmayan arkadaşlarıma köşe açmak pek akıllıca olmayacağı için, onlara" Dost Meclisi"ni hazırladım. Arada bir de olsa bizlerle paylaşmak istediklerinizi yayınlayacağım orada. Aklınıza geldiği gibi yazın, paylaşalım hep birlikte. "Kahvehane Panosu" ise küçük duyurularınız için hizmetinizde olacak. Satışa yönelik olmayan her türlü duyurunuzu olanaklar elverdiği ölçüde yayınlamaya çalışacağım. Bu türdeki duyurulara örnek olması için ben birkaç tane asparagas karaladım. Sakın ciddiye almayın haa (Ahmet sen ciddiye alabilirsin!). Bundan böyle bu türdeki duyurularınızı pano@kmarsiv.com adresine çekinmeden yazabilirsiniz.

Farkettiniz belki, hafta sonları Kahve Molasına ara veriyoruz. Biraz özleyin istiyorum:-)) Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur

Darüşşafakalılar Cemiyeti 5 Mayıs 2002 Pazar günü "Garaj Satışı" altında bir kermes düzenliyor. Elde edilecek gelir yetim çocukların eğitimi için kullanılacak. Bu anlamlı organizasyona katılmayı arzu ederseniz, kullanılabilecek nitelikteki hediyelerinizi satışa dahil etmek üzere getirebilir, isterseniz sadece alışveriş yaparak katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih: 5 Mayıs 2002 Pazar Saat: 10:00
Yer: Fenerbahçe Romantika Cafe


 Kahvehane Sahibinden


Cep Bilgisayarları

Hepinizin ilgisini çekmiştir, yada bazılarınız kullanıyordur. PDA cihazları, yani cep bilgisayarları artık Casio Databank ların yerini aldı bile. Sadece telefon numarası ve birkaç küçük not girişi yapabildiğiniz Databank lar değişti, bilgisayarınızda yaptığınız her işi kotarabilen minicik PDA ler girdi hayatımıza. Cep bilgisayarları kendilerine özgü işletim sistemleri ile çalışıyorlar. Windows CE ve PalmOS bu cihazlarda kullanılan işletim programları. Microsoft'un masaüstü bilgisayarlardaki uzak ara üstünlüğüne, cep bilgisyarlarında kullanılan PalmOS son verdi. Küçük belleklerde büyük yer kaplayan Windows CE nin pabucu dama atıldı ve yerini PalmOS lara bıraktı. Küçük belleklerde büyük işler başaran küçük programcıklar hep PalmOS için geliştiriliyor. Nacizane tavsiyem, eğer bir PDA edinmek istiyorsanız, PalmOS tabanlıları tercih etmeniz. Ama Microsoft bu, ne yapacağı belli olmaz, yarın çıkar öyle birşey yapar ki, oda PalmOS'u rafa kaldırır. Bunu şimdiden tahmin etmek zor. Ben bugün için konuşuyorum.

PDA'lerle her türlü bilgisayar destekli işi yapabildiğiniz gibi, yeni nesil cihazlarla kablosuz iletişim yapabiliyor, internete bağlanabiliyor ve hatta konuşabiliyorsunuz da. Basit olarak izah etmek gerekirse, laptop bilgisayarların sadece %25 ini kullanan bir kullanıcıysanız, PDA ler tam size göre. Alacağınız bir iki not, bakacağınız birkaç küçük döküman için koca laptopu yanınızda taşıyacağınıza, alıyorsunuz PDA'inizi, çıkıyorsunuz yola. Vakit geçirmek için oyun oynuyor, dökümanlarınız güncelleyebiliyor, dahili cep telefonundan da görüşmelerinizi yapabiliyorsunuz.


Handspring Treo 180 Klavyeli
Bunlara en güzel örnek Handspring Treo 180. Klavyesiyle hem küçücük hem de bir iletişim devi. Üzerindeki cep telefonu ile normal telefonlarla yapamadığınız pek çok işi yapabiliyorsunuz. İnternet, faks, email, konferans görüşme bunlardan birkaçı. Bu arada Treo 180, PDA cihazlarının sahip olduğu her türlü özelliğe de sahip. GPRS e uygun yapısı ile hızlı kablosuz iletişime de hazır.
Detaylar için Handspring Türkiye'nin sitesine bakabilirsiniz. (Webmaster'ı olduğum siteye bakmadan geçerseniz darılırım zira:-)) Satın almak için de size en yakın KVK bayisine uğramanız yeterli.


 Kahvecinin Günlüğü


  • Ermişler Ya Da Günahkarlar

    Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer'den, gerilim ve sürprizlerle kurulu bir kara komedi...
    3 Mayıs, 20:30
    4 Mayıs, 15:00 - 20:30
    5 Mayıs, 15:00
    Oyun Atölyesi
    Dr. Esat Işık Cad. No:15 Moda Kadıköy - İstanbul
    Gişe Tel:0 216 345 39 39


  • Ballet Arabesque

    1967 yılında Bulgaristan'da kurulan Ballet Arabesque'in II. Uluslararası İstanbul Dans Festivali kapsamında sergileyeceği gösteriyi 3 Mayıs Cuma günü 20:00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonunda izleyebilirsiniz.


  •  Kıssadan Hisse : Yaban Kazları vs. İnsan -2-


    Sayın ve değerli editör.

    Geçen sayınızdaki "Kıssadan Hisse:Yaban Kazları ve İnsan" yazısını dikkatle ve zevkle okudum.

    Göç eden yaban kazlarından ve onların prensiplerinden sitayişle söz ediliyordu.

    O yazıdan çok anlamlı ve değerli bilgiler çıkarsadım.

    Aynı hedef için biraraya gelmenin güzelliğini,
    bilgi alışverişinin önemini,
    paylaşmanı yüceliğini,
    yerini gerektiğinde bir başkasına bırakmayı bilmenin kutsallığını,
    uyarıları dikkate almak gerektiğini
    ve yardıma muhtaç olanların
    yanında olmanın nasıl bir büyüklük olduğunu.

    Ama bu yazıdan çıkardığım en önemli hisse şuydu:
    Hayatta en önemli şey, içinde bulunmakta olduğunuz topluluktur.

    Ne kadar doğru, yüce, kutsal, ne kadar anlamlı, bilimsel şeyler yaparsanız yapın ne kadar doğru prensipler oluşturursanız oluşturun, eğer kazların arasındaysanız, siz de bir kazsınız.

    Gün gelir tüylerinizi yoluverirler.

    Kıssadan hisse işte böyle olur.

    Kıssadan hisse,
    Kazsadan hisse.

    Hüüüüüp !

    Altuğ Yücel

     Günün Kahvecisi : Mehtap Akdeniz


    İki orta bi sade...

    Hayatımın neredeyse tamamında var olan iki adamdan birincisi 'bayan yazar' arıyorum; ikincisi ise ölüm üzerine yazdığı yazısının sonunda 'siz de düşünün, hatta yazın' deyince "Eyvah! Biri sitem ediyor, ikincisi ise 'düşün' diye görev verdi. Ben ise hala ortalıkla miskin miskin dolanıyorum" diye panik oldum. Hemen evde bana yazımda ters ışık olacak bir kitap aramaya başladım... İlla ki herkesten farklı bakacağım ya dünyaya.. Tepe taklak edeceğim ya tüm genel geçerleri.. Gözüme Victor E. Frankl 'ın 'İnsanın anlam arayışı' adlı kitabı ilişti. Tamam dedim olay budur.. O, anlam arayışından bahsediyor, ben ise anlamsız bir arayış içindeyim şu an.. Yaşasın! Her şey tam tersi yine.

    350 sayfayı 10 dakikada okuma yeteneğimden değil, daha fazlasına dayanamadığımdan, yine 10 dakikada okudum 144 sayfayı. Lafı uzatmayayım. Kitap, toplama kamplarındaki insanların yaşamlarından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını ansızın kavramasıyla birlikte bu hayatta neler yapabildiklerini anlatıyor. Ya da bana öyle geldi..

    Birincisinin bayan yazarı, ikincisinin duyarlı okuyucusu olarak siz sevgili yeni kurbanlarıma diyorum ki: Evet özellikle manevi ölümün bize çok uzak durması için SEÇENEKLERİMİZİ arttıralım ama önce tüm BEKLENTİLERİMİZDEN arınalım. Ah şu beklentiler... Hayatı zindan eden boş işler. Beklemek ne sinir bozucu bir duygu. Ne boş bir çaba. Beklenmedik anda geliveren oysa ne hoştur. İnsanı bir hoş eden o beklenmedik hoşluklar değil midir? Beklentilerinizi beklenmedik hoşluklar olana kadar erteleyin. Mümkünse hiç beklemeyin. (Beklentiler konusundaki düşüncelerimi -ısrar ederseniz- daha sonra uzun uzun yazarım). Seçenekleri arttırmaya başlayalım. Birini seçmek en zoru işte. Hemen yanı başında vazgeçmek var çünkü. Vazgeçmek ise en zoru bu hayatta.. Hele yaşamdan vazgeçmek olacak iş değil.. Öyleyse yaşamı anlamlı kılacak seçenekleri yaratmalıyız ki seçtiğimize de yaşadığımıza da değsin.

    Ölü, bir zamanlar var olup şimdi olmayansa, bir daha geri gelmeyense; yaşamı oluşturan anların hepsi bir nevi ölü. Anların yaşaması yaşanırken ne kadar değerli olduklarına bağlı aslında. Yaşamın değerli anlarını çoğaltmak için bile seçeneklerinizi çoğaltmaya değer.

    Şimdi tam zamanı arkadaşlar. Diplomaların para etmediği, kariyerinizin işe yaramadığı, yükselecek yer kalmadığı bu günlerde yüzyılın fırsatını yakaladınız.. İşsizseniz yeni işiniz bu olsun.. İş aramayı bırakın (ben öyle yaptım)..Kendinizi arayın.. işsiz kalma korkusunun sizi hayata karşı korkak yapamadığı muhteşem bir 'ben' olma fırsatı var elimizde.. İşiniz varsa, yaşamayı sağlayacak pek çok şeyiniz var demektir ama uğruna yaşayacağınız bir şeyiniz yoksa sizin hayatınız da anlamsız.. Sizin ölümünüz biraz daha uzayacak hepsi bu. Siz de şu uzun yaşam öykünüzde anlamlı, cesur ve özgün olmayı deneyin. Ben tüm anlaşılamazlığıma rağmen çok anlamlı biri olduğumu size kanıtlamayı seçeneklerim arasına almaya karar verdim.

    Hadi bana müsaade.

    Mehtap Akdeniz

     Dost Meclisi


    Merhaba,

    Oldukça kaliteli olarak nitelendirdiğim bülteninize, içimden gelerek ben de bir katılımda bulunmak istedim.

    Aslında sıradan yaşantımıza biraz heyecan katmak adına, yeni atılımlarda bulunmanın ve cesaretli davranmanın tam zamanıdır diye düşünüyorum. Her çocuğuna düşkün çalışan annenin yaşadığı hayatı ve stresi ben de şikayet etmeden yaşamaya çalışıyorum. Bugün paylaşmak istediğim konu ise; tüm hafta boyunca büyük bir sürpriz beklentisi ile hazırlamış olduğum 2.5 yaşındaki oğlumun, 23 Nisan ' da yaşamış olduğu hayal kırıklığı olacak. 23 Nisan şarkısını neşe içinde birlikte söylerek uyandırdığım oğlum ve eşim ile Salacak' ta ki kutlamalara gidip bakalım dedik. Ama ortalıkta ne bando ne çocuklar ne de Bayram çoşkusu vardı. Daha sonra Carrefour' e bir bakalım, en azından orada bando ile neşeleniriz dedik. Oraya gittiğimizde kalabalık yığını vardı evet ama, hiç Bayram havası esmiyordu. Her sene olan Bando bu sene maalesef yoktu. Daha sonra Kadıköy yakasını turlamaya başladık ve acaba bir etkinlik bulabilirmiyiz diye etrafa bakındık. Sahil yolunu turladıktan sonra , akşam üstüne doğru Kadıköy Belediyesini arayıp, akşam "Fener Alayı" nın olup olmayacağını sordum. "Maalesef" yanıtını alınca iyice keyfim kaçtı ve o günü sönük bir şekilde yaşayarak sonlandırdık. Aslında paylaşmak istediğim, Atatürk' ün tüm dünyaya kabul ettirmiş olduğu böyle bir günün, kaynağı olan ülkemizde değersiz bir şekilde kutlanması. Gerçek değerlerimizi hiçbir zaman kaybetmememiz umudu ile.....

    Saygılarımla,
    Ayşe H. EREM

    Sevgili kahve tiryakileri,

    Kendimize vakit ayırmaya firsat kalmadan zaman akıp gidiyor. Farkindaysanız tek avuntumuz da bu kahve molaları. Polyanna'nın mutluluk oyunu da işe yaramaz gibi. Eee naapalım sen sanki farklı mısın diyorsunuz. Emin olun bende aynı durumdayım. Geçen zamana bakıyorum da, kendi adıma yapmak istediklerim hep gargaraya gelmiş, hatta süresiz ertelenmiş veya toptan rafa kalkmış. Üzerine biriken tozu temizlikçi bile almaya üşenir olmuş.

    Haydi baylar bayanlar bize ne bundan demeyin durum hepimiz için aynı...
    Kendimize gerçek bir mola verme zamanı geçmeden eşimizi, sevgilimizi yada ailemizi karşımıza alalım. Onlara kendimiz için yapmak istediklerimizden bahsedelim, göreceksiniz konuyu açar açmaz balıklama atlayacaklar. Herkes döksün ortaya ertelediği planlarını. Çekincelerden kurtulalım artık. Yoksa emekli olmayı mı bekliyorsunuz mola vermek için? O zaman daha çok beklersiniz, çünkü içinizden gelmeyecek yada torun torbaya bakıyor olacaksınız. Oturup kalkıp hayıflanacaksınız, neden zamanında yapmadım diye. Gelin önümüzdeki hafta sonu kendiniz için bir mola verin ve ertelediğiniz bir isteğinizi gerçekleştirin.

    Hiçbirşey yapamazsanız tek başınıza dışarı çıkın. Uzun bir yürüyüş bile bir moladır unutmayın.

    Sevgiyle kalın,
    Meltem PAPİLA


     Kahvehane Panosu


    Ahmet Enişte, eriştelerin dibi tuttu. Yeni mamullerini bekliyorum, yoksa külahları değişeceğiz:-))
    Editörün
    Canımcım, bu hafta da beni sinemaya götürmezsen, götürecek birilerini bulmak konusunda ki girişimlerimi hızlandıracağım bilmiş ol.
    Meleciğin
    3 gündür kayıp olan uzaktan kumandayı nihayet buldum. Ey ev halkı güç bende artık, bu akşam televizyonun kralı benim. Hadi size kış kışşş...
    Zap Zap Seyfi
    EVLENİYORUMMMM...
    Sonunda onu ikna etmeyi başardım. Elveda sultanlık.
    Abdülmecit


     İşe Yarar Kısayollar


    http://www.eski45likler.com
    Eskilerde dinlediğimiz 45'likleri arada bir gözünüz, kulağınız arıyor mu? İşte size nostaljik takılabileceğiniz bir site. Amatör ama nitelikli.

    http://www.kedigen.com
    Hayvan dostları, özellikle kedi severler ekran başına, kedilerle ilgili hertürlü bilgiye ulaşabilirsiniz.

    http://www.lufertekneleri.com
    Havalar ısınmaya başladı. Boğaz gezileri yavaştan start almak üzere. Dostlarınızla biraraya gelip, boğaz turu atmak, hoşça birkaç saat geçirmek isterseniz Lüfer Tekneleri emrinizde. Mayıs ayı içerisinde makul fiyatlarla tekne ayarlamak mümkün. Bilginize.

    http://www.avsaadasi.com
    Yaz geliyor, fırsat buldukça kaçabileceğiniz mekanları, buldukça size tanıtmaya çalışacağım. İlk adres Avşa Adası. Yaz sezonu için incelemenizde yarar var.

     Damak tadınıza uygun kahveler


    Net Blitz v1.0 [493K] W9x/2k/XP FREE
    http://www.rocler.qc.ca/netblitz/Netblitz10.zip

    Satranç meraklılarına küçük ama işlevsel bir satranç oyun programı. İster kendi kendinize oynayın. İsterseniz internet üzerinden veya lokal ağınızdan arkadaşlarınızla oynayın. Arada hoşça vakit geçirmek için birebir.

    WiniGolf v1.0 [570K] W9x/2k/XP FREE
    http://home.online.no/~olagrae/winigolf/wgolfsez.exe

    Alın size bir başka hoşça vakit geçirici ilaç. Mini golf. Tiryakisi olabilirsiniz dikkat. Su engellerine düşürdüğünüz topları da yıkamak zorunda değilsiniz. Bilgisayarınız her seferinde size pırıl pırıl bir top veriyor. Programı kaydettiğiniz yeri sakın unutmayın, zira masaüstüne kısayol yaratmıyor, bunu siz yapacaksınız. Haydi iyi golfler.
    http://kmarsiv.com/sayilar/20020503.html 3 Mayıs 2002 - ©2002-kmarsiv.com
    istanbullife.com