KAHVE MOLASI


ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
kmarsiv.com
Arşivimiz
Yazarlarımız


Sizden Yorumlar
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
KAHVE MOLASI

 7 Mayıs 2002 - Salı Sallanıyor


Merhabalar Dostlar,

Hafta sonunun ardından gelen bir Pazartesiyi daha devirdik. Öğrenciyken nefret ettiğim Pazartesilerden artık hoşlanıyorum desem yalan olmaz inanın. İşinizle ilgili kafanızda binbir tilki dolaşırken, hafta sonunu rahat geçirmek pek kolay olmuyor. Biranönce işe başlayıp, kafanızdakileri işlerinize yansıtmanın telaşına düşüyorsunuz. En azından benim için öyle. Kafamdaki binbir tilkinin arasında şimdi birde binikinci tilki olarak "Kahve Molası" eklendi. Ah birde sabahtan başlayan alacaklı telefonları olmasa inanın şu Pazartesileri hafta sonundan daha çok sevip bağrıma basacağım:-))

..........

Tahmin ettiğim gibi Hıdırellez İstanbul'da gene ruhsuz kutlandı (mı?), İzmir'liler siz neler yaptınız bakalım? Varsa anlatacaklarınız beklerim. Özledim ya İzmir'i. Bir aksilik olmazsa ay sonunda 2 günlüğüne de olsa İzmir'deyim. Bekle beni Topçu, hazıret çöpşişleri yanında bol rokayla, geliyorummmm...

..........

Size bir son dakika haberi vermek istiyorum. "Hiçbiryerde" Montreal Film Festivali Yarışma bölümünde yarışacak filmler arasına girdi. 22 Ağustos - 2 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan festival ve yarışma ile ilgili detayları ve görüşleri, sevgili Zeynep Özbatur'un klavyesinden yarınki sayımızda bulacaksınız.

..........

Bugün Salı. Değişmesi kuvvetle muhtemel başbakanımızla, Galatasaray'ın yeni patronu Fatih Terim'le, Milli takıma çağırılmayan Ogün'le, yeniden ifadesi alınan Tayyip Erdoğan'la, deprem raporlarıyla başlayacağız güne. Her türlü buluttan nem kapan borsamızla, Filistin'deki barış görüşmeleriyle günü geçirip, akşam evimize döneceğiz. Yattığımızda sadece Çarşamba için umutlarımız, dileklerimiz olacak yanımızda. Ah birde "O" olsaydı şimdi diyenlerimiz de olacaktır aramızda. "O"nunla sarmaş dolaş, sıcacık uyusaydım diyeceksiniz belki de. "O" mu? "O" şey canım, bahar geldi diye hafta sonu topladığınız yorganınız...

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur

 Kahvehane Sahibinden


Sahibinden Sanal Evler

Internet'te ev sahibi olmayı ister misiniz? İstersiniz, istersiniz de, pek çoğunuzun bunun nasıl olacağı konusunda bir fikri bile olmayabilir. Bundan da daha normal birşey olamaz, hiç üzülmeyin. İsterseniz en baştan başlayalım. Önce sayfamızı yada sitemizi hazırlamalıyız. Bunun için en kestirme yöntemlerden biri, sıkça kullandığımız ofis uygulamalarından herhangibiri ile sayfalarımızı hazırlayıp, HTML formatında bilgisayarımıza kaydetmektir. Tamamen amatörler için tasarlanmış Frontpage'i kullanarak web'e çok daha uygun sayfalar yaratmanız mümkündür. Ancak, ofis uygulamaları ve FrontPage profesyonel tasarımcılar tarafından uzak durulan programlardır. Nedeni de, sayfa hazırlarken yaptığınız her hareketin geri planda son derece yoğun bir kodlamayla sayfaya işleniyor olmasıdır. Bu yoğun kodlama sayfanın boyutunu gereksiz yere büyütmekte, dolayısıyla yüklenmesi uzun süreler almaktadır. Bilgisayarınızda kolaylıkla izlediğiniz kocaman resimleri, işlenmeden sayfalarınızda kullanırken boyutlarını sayfa üzerinde düzeltseniz bile, resim gerçek boyutlarında sayfaya yüklenmeye çalışılmakta ve sayfanın açılmasında zorluklarla karşılaşılmaktadır.

Görerek sayfa yaratan en iyi editor Macromedia'nın Dreamweaver'ıdır. FrontPage'le karşılaştırıldığında, çok daha sade kodlama kullanarak sayfa oluşturmak mümkün olmaktadır. Bir diğer profesyonel editör ise gene Macromedia'dan HomeSite'dır. Eğer "HTML" hakkında hiçbir fikriniz yoksa, ofis uygulamaları veya FrontPage kullanmanız da herhalikarda yarar vardır.

Sayfamızı hazırladıktan sonra, bunları internet üzerinde yayınlayacak bir yer bulmamız gerekiyor. Yani, İnternet omurgasına direk bağlı bir sunucu üzerinde kiralık veya ücretsiz bir yer bulmalıyız. Birkaç sayfayı yayınlamak için ücretsiz bir sunucu bulmak uygun olabilir. Ama, söyleyecek ve gösterecek epeyce şeyiniz varsa, mutlaka birkaç MB da olsa bir yer kiralamanız uygun olur.

Şunu sakın unutmayın, İnternet'te uzaklık diye bir kavram yoktur. Sunucunuzun dünyanın neresinde olduğu hiç farketmez. Gene de ulaşmak istediğiniz kitleye en hızlı erişim sağlayan sunucuları seçmeye çalışmalıyız. Bu yerine göre, bazen ABD deki bazen de İstanbul'daki bir sunucu olabilir. Konu ile hiçbir fikriniz yoksa, bir bilene danışmanızı öneririm.

Yeri de bulduktan sonra, yapacağınız iş sayfalarınızı FTP yardımıyla sunucuya aktarmak ve daha sonra yayına verdiğiniz adresinizi dostlarınızla paylaşmanızdır. Kısaca geçtiğim bu aşamalar hakkında daha ayrıntılı bilgi isterseniz, bana çekinmeden yazabilirsiniz.

Şimdi size bir önerim var. Kahve Molası'na abone olan herkes "www.kmarsiv.com/dost/sizin_isminiz" adresine sahip olabilir ve hazırladıkları bir sayfayı burada ücretsiz yayınlayabilirler. İster CV'nizi online yayınlayın, isterseniz arzu ettiğiniz bir konuda bir şeyler yaratın. Kesinlikle hiçbir reklamın olmayacağı, tamamen sizin hazırlayacağınız sayfalardan oluşacak bu adresleri kullanmak için yapacağınız tekşey, hazırlayacağınız sayfaları bana email ile yollamak. Gerekli kontroller vede belki birkaç düzeltme yaptıktan sonra, sayfalarınızı yayına çıkaracağım. Eeee bundan iyisi de Şam'da kayısı olsa gerek:-)) Belki ilerde bu sayfalar için bir yarışma bile düzenleriz, fena mı olur sanki.

 Kahvecinin Günlüğü


  • LAÇO TAYFA

    Bugün saat 21:30'da, sesini Istanbul'dan New York'a kadar duyurmayı başaran Laço Tayfa uzun bir aradan sonra "Yardım Konseri" ile Babylon'da karşınızda.. Konserden elde edilecek bilet geliri Adapazarı depreminden sonra evini kaybeden ve hala prefabrik evde yaşamlarını sürdürmeye çalışan 2 spastik çocuğun eğitimine katkı için değerlendirilecek.

    Babylon
    Şeyhbender Sk. No:3 Asmalımescit - Tünel / Beyoğlu
    Tel: 0212-292 73 68


  • SİYAH BEYAZ Dinleti

    Zuhal Olcay, bugün 20:30 da Oyun Atölyesinde.

    Oyun Atölyesi
    Dr. Esat Işık Cad. No:15 Moda Kadıköy - İstanbul
    Gişe Tel:0 216 345 39 39


  •  Enişte'den Erişte'ler : Ahmet Şeşen


    Aşkolsun Türkçe !

    İsrail'in Filistin'e ettiğini biz yıllardır Türkçe'ye yapıyoruz zaten demiştim geçen yazımda. Bu iş öncelikle siyasilerimizde, medyada, vs.vs. Ben mi dedim sanki :
    " Vaaa mı bunun başka izah tarzı ? ", " GAP'ı gaptırmam ", " Netekim, asacaksın bunlardan 3-5 tanesini Taksim'de.. ! ", " Böyyük ", " Törkiya'da.....", " Beeeen oğsaaam adını değiştirivirirdiiiim KahveSA Mola yapağdıım heç olmağsaa türk ekonomiğğğsine gatgııısı..."," Efeniiim, doğuştan kör olduğunuzu söylüyorsunuz, bu nasıl oldu anlatır mısınız ? Ne zaman oldu yani ? Acı var mıydı efeniiim ? ", " Vay anasını sayın seyirciler bu gol kaçar mı ? " gibi yüzlerce örneği.

    Sorularda bir değişmiş ki artık Türkçe'de, medyatik olduk ya ! Oğlumun veli toplantısına gitmiş hanım. Türkçe öğretmeni dertli, benimle dalga geçiyor demiş. Sınavda şöyle sordum : " Aşağıdaki cümlede özneyi çıkartın ". Bizimki cevap vermiş : " Uğraşamam valla, özne kendi başına çıksın, gitsin ! ". Oğlana bu konuda kızacakken o bir şey mi dedi, başka bir sınavda : " Şairin bu şiirdeki psikolojisini inceleyin " demiş ve bizimki :
    " Bence şairin ciddi problemleri var bir an önce bir psikolog'a görünsün ! " yazmış. Sorularda değişti, eee böyle soruya böyle cevap ( Not : Oğlum, önce doğru düzgün cevap ver sonra ille de espri yapacağım diyorsan yap ! dedim yanlış anlaşılmasın ). Tüm öğretmenler benim için kutsaldır ve ben özellikle fen bölümünde okumama rağmen Edebiyat Öğretmeni'mi de çok severdim.

    Fen sınıfları pek sevmez edebiyatı ama bizim sınıfta bir ben bir de Fiko ( Fikret ) epeyce bir göze batmışız ve ben bu durumdan fena halde rahatsızım ! ( Nasıl olur da hoca sadece beni sevmez : ) Neyse, yine böyle : " Nisan-Mayıs AYLARI gevşer gönül YAYLARI ! " zamanı ve sınıfta müthiş bir gürültü, hoca dertli, bakıyor olmayacak ve :
    " Arkadaşlar, lütfen dileyen dışarı çıksın, kesinlikle YOK yazmayacağım, yeter ki geride kalanlarla doğru dürüst ders yapabileyim " dedi ve ben hemen Fiko'ya dönüp :
    " Haydi çıkalım ! " dedim. Arkamdaki sıradan ok gibi fırladı tahtaya kadar geldi, kapıya uzandı, arkasına bir baktı ki ben yokum ! Bocaladı, kekeledi filan derken hoca : " Fikret çıkabilirsin ! " dedi ve mecburen çıktı ama kapı eşiğinde hem içeriyi dinleyip hem de bana el-kol işaretleri yapıyordu.
    Sevgili Hocam şöyle dedi : " Bugüne kadar bu sınıfta 2 kişiyi severdim ama bugünkü hareketten sonra artık sadece Ahmet'i seviyorum ! "...

    Türkçemizi destekleyelim, kötü konuşanları, yazanları eleştirelim, TV programlarına rağbet etmeyelim, bilemiyorum ne yapmak gerekiyorsa yapalım bu uğurda. Cem'in dediği gibi " Bulunduğumuz yerden bir adım öne çıkalım ! ". Askerde KERİZ yerine koyarlardı gerçi bir adım öne çıkmayı ama...:-))

     Dost Meclisi


    Tam kahvenizi yudumlarken;

    Son günlerde nedendir bilinmez, birden bire karşımıza çıkan bir gündemle çalkalanıyoruz. Hormonlu Gıdalar....Sanki yeni bir problem ortaya çıkmış gibi davranıp,gündemi şişirmekle kalıyoruz. Oysaki, Türkiye' de maalesef eksik olan denetleme sistemi zaman zaman bizi bu tip dalgalandırmalara sürüklüyor ama sonu hiçbir zaman başarı ile sonuçlanmıyor. Aynı Deli Dana vaka' sında olduğu gibi, bir süre insanlar yazıp, çiziyor daha sonra problem sanki hiç bir zaman yaşanmamış gibi davranılıp, kaybolup gidiyor. Sağlıklı fikirler ve kararlar üretmek yerine mevcut sistemi eleştirip, o noktada konuyu bırakıyoruz. Zaten toplum olarak tepki gösteren bir toplum olmadığımız gibi, bile bile davranış şekillerimizi hiç değiştirmeden , hayatımız sürdürüyoruz. Oysaki, zamanımızı ve emeğimizi verimli olarak kullanarak üretecek o kadar çok değer bulabiliriz ki; yeter ki düşünelim ve kendimize bir hedef koyalım.

    Zamanımızı ; Bir avuç toprağı değerlendirip, doğal domates yada fesleğen yetiştirerek, yetiştirdiklerimizi çevremizdeki dostlarımıza satarak, vergilerimizi kuyruk bekleyerek değil, telefonla yada el bilgisayarlarımızdan otomatik ödeyerek, ev hanımlarımızı el sanatlarına yönlendirerek, en önemlisi aileler olarak bizlerin, yaz aylarında çocuklarımızın tatillerini, herhangi bir sanat uğraşısı ile yada spor yada küçük işlerle uğraşarak geçirmesini sağlayarak değerlendirebiliriz.

    Çevremizdeki kişileri bu yönde motive edecek, pozitif enerji dağatacak insanlara ihtiyacımız olduğu kesin....

    Keyfiniz bol olsun.....

    Ayşe H. EREM

    Beni sana yaklaştırdığına kaçınılmazcasına senin üzerine düşürdüğüne göre içimde yine hüznün mevsimi geldi galiba... Yürek gitmiş başka diyarlara... Gurbet var içimde belkide. Ama ister gurbet olsun ister başka bir mevsim.. Yüreğim hüznümün işgalinde şimdi yine.Bu duygular yabancı değil yüreğine sende biliyorsun. Hep aynı şeyleri farklı insanlarla farklı zamanlarda farklı yoğunluklarda yaşıyorsun o kadar.

    Burdasın işte biliyorsun bende biliyorum sana yine acı veriyorum dimi?

    Sıkılmasam yanına yaklaşmıyorum bile. Benim sıkıntılı olmamı seviyorsun belkide sana daha cok yaklaşıyorum diye seviniyorsun dimi?

    İşte yine bir kavga daha başladı ve bitti. Kavgayı zamana yayabiliyoruz ama ya bitişinde ki yürek çırpıntılarını, duygulardaki can çekişmeleri, sevgililerin yüzlerinin yürekte küsmeleri.. Bunlar zamanın içinde olmuyor.Yürekteki depremin ne şiddetini ne de süresini ölçemiyorsun. Geldimi kalk gitde diyemiyorsun. O da öyle bir yerleşiyor ki yüreğine göndermek ne mümkün.. Telefona elin uzanıyor ama yok hayır yapmamalıyım diyorsun. Bütün olumsuz kelimeler beyninde peşpeşe koşuyorlar. Biliyorum o da aynı şeyi istiyor. Ama ben onu istıyormuyum bunu bilmiyorum yada hep hüzün çiçeklerinde bunlarımı söylüyorum bunu da bilmiyorum.

    Ezgi GİZEM

     İşe Yarar Kısayollar


    http://www.birzamanlar.net
    İşte size buram buram nostalji kokan bir site daha. Türk pop müziği tarihine şöyle bir bakmak, birkaç eski şarkıyı dinlemek isterseniz. Kaçırmayın girin derim. İnternet üzerinden yaptıkları radyo yayını da mükemmele yakın. Bu siteyi bulmama yardımcı olan sevgili Hidayet'e teşekkürler.

    http://www.cizgilipijama.com/
    Animasyonlarla bezenmiş bir komedi sitesi. Tek handikapı, güncelleme konusunda biraz tembeller galiba. Ama gene de içindekilerle idare edebilirsiniz. Hoş bir site.

    http://www.afiyetolsun.net
    İşte size yemek tarifleri ile yüklü bir site daha. 2 gündür yemek sitelerinin adreslerini veriyorum. Bir kişi de beni yemeğe çağırmadı, aşkolsun size:-))

    http://www.seslisozluk.com
    Çok güzel bir online sözlük sitesi. İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce kelime anlamlarını detaylarıyla bulmanız, okunuşunu sesli olarak dinlemeniz mümkün. Gerçekten hoş.

     Damak tadınıza uygun kahveler


    OnlineEye v2.0 [53k] W9x/2k/XP FREE
    http://www.pmasoft.net/download/onlinetimer.exe

    Internet'e bağlandığında dünyayı unutup, saatlerin nasıl geçtiğini farkedemeyenlerden misiniz? Buyrun size bir internet bağlantısı zaman ölçeri. İnternet'e sınırsız hesapla da bağlansanız, kullandığınız telefonun süresini kontrol altında tutmakta gerekir, öyle değil mi? Sizi belli aralıklarla uyarabiliyor, eğer eğer isterseniz belli bir süre sonra bağlantınızı otomatik olarak kesebiliyor. İpin ucunu kaçırmak istemeyenler için.

    PicoPhone v1.31 [88k] W9x/2k/XP FREE
    http://web.tiscali.it/vitez/PicoPhone131.exe

    Eğer İnternet telefonunu daha önce kullandıysanız, aynı protokollerle çalışan bu küçücük ama işlevsel programı da denemenizi öneririm. Tek yapacağınız aynı programı konuşmak veya mesajlaşmak istediğiniz kişilere de yollamak. Sonrası oldukça basit. Ama gene de biraz deneyim gerektiriyor. Pahalı ve ağır çözümlerden bıkanlar ve meraklılar için.
    http://kmarsiv.com/sayilar/20020507.html 7 Mayıs 2002 - ©2002-kmarsiv.com
    istanbullife.com