KAHVE MOLASI

ABONE FORMU

ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
HTML TEXT
kmarsiv.com
Arşivimiz
Yazarlarımız


E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri

KAHVE MOLASI

 6 Haziran 2002 - Biri Bizi Tekmeliyor


Merhabalar Dostlarım,

Sonunda beklenen oldu ve BBG'ciler birbirine tekme tokat girdi. Sonuç olarak 3 genç insan hayatları boyunca unutamayacakları bir hüsran yaşadı. Bunun buralara geleceği aşikardı. Artık üretilecek komplo teorilerinin sonu gelmeyecek. Beni düşündüren, bunca gün bu insanları desteklemek için para harcayan taraftarların düştükleri durum. Acaba protesto etmek için ilgilerini esirgeyecekler mi? Yoksa birşey olmamış gibi bir başkasını mı destekleyecekler. Sıkın dişinizi kaldı birkaç gün. Sayılı gün çabuk geçer, bizler de Clio'ya kimin kurulacağını görürüz ekranlarda.

..........

Senelerce yatılı okuduğumdan mıdır bilmem, sofra keyfi ile aram hiç iyi olmadı. Benim için yemek, biranönce yenilip bitirilmesi gereken bir eylem oldu hep. Bunu tek istisnası vardır hayatımda. Balık... Balık sofralarında saatlerce oturabilirim. Ve de hergün yesem bıkmam herhalde... Geçenlerde bir arkadaşımdan güzel bir balık kitapçığı aldım. İçinde genel bilgiler ve püf noktaları ile değişik tatların tarifleri de var. Ben de hemen bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Bu nedenle bugün yeni bir köşe açtım, "Kahveden Önce" . Güzel bir yemeğin ardından içilen kallavi bir kahvenin yerini hiçbirşeyin tutamıyacağını iyi bilenlerdenim. Bu nedenle, yeni köşede bundan böyle kahvenin tadını çıkarmamıza yardımcı olacak, damak tatlarımızdan küçük örnekler ve pratik bilgiler bulacaksınız. Tabi ki önce balık ve türevleri. Kitapçık bitene kadar dayanacaksınız, kurtuluşunuz yok. İnşallah hoşunuza gider.

Kahve Molası'na ilginiz tüm hızıyla sürüyor. Gönderdiğiniz mesajlara çok teşekkürler. Ama nolursunuz biraz daha katılımcı olun. Çalıştırın artık şu klavyelerinizi, döküverin birkaç satır hayalinizi ekrana, gösterin bizlere ne menem bir yazar olabileceğinizi. Hala umutluyum sizden ve bekliyorum:-))

Bir de ufak sorum var size, belki birkaçınız bana cevap yazmak zahmetine katlanır. Kahve Molası'nı PDF formatında almak ve okumak ilginizi çeker mi? Hani şu e-book dedikleri, "Acrobat Reader" yardımıyla okunan cinsten.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur

 Kıraathane Sahibinden


Boyu boyuma uygun olsun

Dizayn işine iş başladığımda, 14" monitörlere ve 1 MB lık ekran kartlarının kapasitelerine göre çalışırdık. Yani maksimum çalışma alanımız 640x480 di. Kısa sürede gelişen teknolojiyle birlikte hem ekranlar hem ekran kartları aldı başını gitti. Ekranlardaki kullanım alanımız gittikçe büyüdü. Şu anda en düşük çalışma boyutu 800x600. Nerden aklıma geldi diyorsanız, az önce tam 5 sene önce yaptığım bir sitenin yeniden elden geçirilmesini istedi bir dostum. Bugün kü bakış açısıyla dizayn demeye bin şahit ister. Basit bir HTML lisanı kullanıp, yayına başlamışız. Siteyi adam etmek demek yeniden inşa etmekle eş anlama gelmiş. Napalım yapıcaz dedik bi kere, önce boyutları 800x600 a uygun hale getirip, biraz flash, biraz java derken ortaya yüzüne bakılır bir site çıkaracağız, kurtuluş yok. Siz de zamana uyup artık ekranlarınızı minimum 800x600 e getirip, internetin zevkini çıkaracaksınız. Yapmaz ya da yapamazsanız, sayfaların sağını solunu görmek için manevra yapmak zorunda kalacaksınız ona göre.

 Kahvecinin Günlüğü


  • Siyah Beyaz (Dinleti) - 2.Rumeli Hisarı Tiyatro Buluşması
    Zuhal Olcay'dan muhteşem bir resital.
    Rumelihisarı , 6 Haziran, 21:00
    Bilgi için: 0212-291 51 96


  • MUNDO LATINO
    Mundo Latino bu geceyi tum latin muzigi ve dans sevenlere hazirladi.Latin Muziginin vazgecilmez ismi DJ Mehmet Ceyhan calacagi en atesli salsalari ve diger kivrak latin ritimlerini zaman zaman ''Modern Sound''ile birlestirerek Clubberlari da bu muzik kokteyli (Merengue house, Bachata house,Menehitos, Samba house) ile dans ettirecek. Geceye ilk gelen 100 katilimciya Mundo Latino, ozel muzik arsivinden hazirladigi CD'leri hediye edecek! 22.00-22.30 SALSA WORKSHOP Mundo Latino egitmenleri Yoncita & Mehmet Ceyhan Club Latin Danslarinin en atesli, en eglenceli dansini ogretiyor. ( Her Seviyeye Acik) Club Tarzi Latin Danslarinin oncusu Mundo Latino Team sizlere gecenin konseptine uygun degisik showlar hazirladi. Bugün saat 21:30'da.
    Babylon
    Şeyhbender Sk. No:3 Asmalımescit - Tünel / Beyoğlu
    Tel: 0212-292 73 68


  •  Ters Köşe: Mehtap Akdeniz


    Şehir Dediğin Çocuksu Olmalı.

    Dost meclisinde okuduğum bir yazı çocukluğumuzun nostaljisini yaşattı bana. Yazının sahibinin çocukluğunu nerede yaşadığını merak ettim. Ancak içimden bir ses İstanbul olamaz bu şehir dedirtti. Önyargılı olduğumu kabul ediyorum. Nedense İstanbul hiçbir zaman çocuksu gelmedi bana. İstanbul diyince içimde çocuksu hiçbir his uyanmıyor. Daha çok yetişkin bir şehir imajı var bende.

    Nasıl desem? İstanbul nasıl bir kişi olabilir diye sorulsaydı eğer, 55-60 yaşlarında itibarlı bir Dahiliye Uzmanı derdim. Geçmişinde beyaz tenli siyah saçlı mağrur bir kıza sevdalanmış ama aristokrat bilgiç bir hanımefendiyle evlendirilmiş derdim. Ve hep şunu hayal ederdim. Bir gün şu kibirli ihtiyarın zilini çalıp kaçsam, pencereden pür telaş aşağı bakarken ona nanik yapsam. Güler miydi acaba bana? Hiç sanmam. İlk İstanbul'a geldiğim zamanları hatırlıyorum. Yaşadığım büyük bir hayal kırıklığı idi. En çok dikkatimi çeken de onca heybete rağmen dar sokaklarda kara yüzlü apartmanlar, geniş yollarda hızlı ve mutsuz yürüyen eciş bücüş çirkin insanlardı. Kara ve çirkindi İstanbul benim için ilk gelişimde. Duygusuz ve mutsuz bulmuştum.

    İstanbul'a ikinci gelişimde, bir süre sonra yaşayacağım bu şehri başka bir gözle görmeye çalıştım. Sokaklar pis, balkonsuz apartmanlar kapkaraydı yine. Tanrım! dedim bu dar sokaklarda, balkonsuz kara evlerde nasıl yaşarım. Bahçesindeki gülü koklamadan, bir iki yasemin çiçeğini avucuma almadan, hanımeline el sürmeden nasıl evden çıkıp işe giderim. Yol boyunca hatırımı soran bir Allahın kulu olmadan bu kadar dostsuz ne yaparım. Önüme, bir tekmede uzaklara göndereceğim tek bir top bile çıkmamıştı. Çelme takacak tek çocuk yoktu sokaklarda. Sokaklarda top oynamadan, ıslık çalmadan, saklambaç oynamadan nasıl büyür bu çocuklar?. Bisikletle yarışmadan, köşe başı beklemeden, balkondan balkona kesişmeden nasıl aşık olur bu gençler? Neresinde yaşanır bu şehrin? Anıların yaşadığı dip köşeler nerede? İlk öpüşmelerin koruları hani? Çoluk çocuk düştüğünüz ağaçlara ne oldu? Mahallenin kızları hangi merdivende oturdu? Gençlerinizin erkek olduğu hergele meydanlarına ne oldu? Hiçbirini bulamadım. Bilene de rastlamadım. Bir türlü İstanbul'a alışamadım.

    On yedi senedir bu şehirde çiçek saksısında renk renk kedi tırnağı ve roka yetiştirip. Pencereleri ufka bakan evlerde oturup, sokaklarda ıslık çala, çala geziyorum. Dahiliye uzmanının evini arıyorum sanki. Bulunca zile basıp kaçmak, bu kez O'na dil çıkarmak için. Ne yapar acaba bana? Oysa sadece bıyık altından bir kerecik gülse yeter. Hemen alışırım O'na.

    :-)) Mehtap Akdeniz

     Komik Kahveci : Suat Sungur


    BENZETMELERE DEVAM.....

    Geçmiş zaman, günlerden birgün, Kemancı bardayım, arkadaşlarımla beraber oturduğumuz masaya son derece hoş bir kız yaklaştı ve benim gözlerimin içine bakarak... "- Benimle dans edermisin?" dedi..

    İçimden hiiii!! diye geçirdim ama hangi akla hizmetse "- Ayağım ağrıyor" gibi gavat bir cevap verdim. Kız "- Sen bilirsin" deyip uzaklaştı. Arkadaşlarımın “ulan sen ne salaksın” bakışları ve bunu söze dökerek beni dolduruşları sonunda, kızın yanına gittim. “- Ayağımın ağrısı geçti” gibi daha da aptalca bir sözle kızın gönlünü aldım. Kemancı’ya yakışmayacak bir samimiyet ve romantiklikte!!! dansımızı yaptıktan sonra yabancı kız tarafından masamıza oturulmaya davet edildim!!!

    Masamıza oturduktan sonra laflamaya başladık (Kemancı’da herşey ters işliyor nedense :-))) İsmi bende saklı, kızcağız benim oyunculuğumu bayağı yağladıktan sonra.."-Seni en son Ankara’da müjde Ar’la seyrettim" dediği anda yine Uğur Yücel’le karıştırılma vakası yaşadığımı anladım. Daha önce anılarımı okuyanlar bunun başıma pek çok geldiğini, benim hayatıma da bir renk kattığını anımsayacaklardır. Ama bu sefer, kısa zamanda birçok kez aptal durumuna düştüğüm için; hafif bozuk bir şekilde kızı da aynı şekilde hafif bozmak için;
    "- Yanıldın kızım,ben Uğur Yücel değilim Suat Sungur’um" deyince,kız ne dese beğenirsiniz ..."- Farketmez" ve oturmaya devam etti...

    Not: Meraklısı için söylüyorum, farketmedi de:-)))

     Kahveden Önce: Balık


    Balık nasıl alınır ve saklanır?

    Yapacağınız yemeğin tatlı ve sağlıklı olması için balığın alınmasının ve saklanmasının çok iyi bilinmesi gerekir, çünkü kırmızı etlerde olduğu gibi uzun süre dinlendirilmeye ve terbiyeye gelmez. Tazeyken veya tazeliğini muhafaza ederken tüketilmesi gereklidir. Bu nedenle dondurulacak balığın da satın alınırken taze olması gerekir. Taze balığın görünüşü son derece canlı olur. Taze balık ile bayat balığı aşağıdaki farklılıkları ile anlıyabiliriz.

    1. Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Balık tazeliğini yitirmeye başlayınca gözleri buğulanmaya başlar ve daha sonra içeri çöker.
    2. Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklarda bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır ve özellikle karın tarafında buruşmalar meydana gelir. Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Halbuki bayatlamış balıklarda bu iz kalır. Balığın parlaklığıyla yetinmemek gerekir. Çünkü tezgahtaki balıklara devamlı su serpildiği için parlak görünebilirler.
    3. Taze balığı başından tutup kaldırınca kuyruğu aynen tepsideki gibi dimdik kalkar. Halbuki bayat balığı bu şekilde kaldırınca kuyruk kısmı aşağı doğru sarkar.
    4. Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Balık bayatladıkça bu renk değişir. Ancak bazı balıkçıların solungaçları kırmızı mürekkep ile boyadklarını belirtmek lazım. Solungaçlardan aşağı doğru akan kırmızı sıvıyı çok kişi kan zannedersede aslında bu mürekkeptir. Böyle bir aldatmacaya başvuran tezgahtan kesinlikle balık alınmamalıdır.
    5. Taze balık hemen hemen kokusuzdur. Bayatlamaya başlayınca asit kokusu yaymaya başlarlar.
    6. Pullu balıkların pulları tazeyken vücuda sıkıca yapışıktır. Elimizi kafadan kuyruğa doğru sürtünce pulların gelmemesi gerekir.

    Balığın alınması kadar saklanması da çok önemlidir. Balıklar genelde oda sıcaklığında(20oC) 20 saat süre ile tazeliklerinden bir şey kaybetmeden durabilirler. Bu kış ayları için geçerli olup yaz aylarında klimasız mahallerde bu süre oldukça kısalır. Eğer bu süre 20 saati geçecekse muhakkak temizlenip buzdolabına konulmalıdır. Buzdolabının +5oC'lık hacminde 3 gün, tek yıldızlı buzdolaplarının buzluklarında ki, buranın sıcaklığı 0 ila -5oC arasındadır, 14 gün saklanabilir. Daha uzun süreli saklamalar muhakkak üç yıldızlı buzdolaplarının -18oC'lık "deep-freeze"lerinde veya bağımsız "deep-freeze"lerde yapılmalıdır. Deep-freeze"lerde saklama süreleri hamsi, sardalya gibi küçük balıklar için 3 ay, 3 ila 4 adedi bir kilo gelen çipura,lüfer gibi balıklar için 5 ila 6 ay. Beheri 1 kilodan büyük balıklar için ise 6 ila 8 aydır. -25oC'lık "deep-freeze"lerde ise bu süre yaklaşık %50 artar.

    Balıkların dondurulmadan önce temizlenmesi gerektiğini belirtmiştik. Ancak hamsi, sardalya ve gümüş gibi balıklar bunun istisnasıdır. Bu balıkların temizlenmeden saklanması gerekir. Dondurduğunuz balıkları çözdüğünüz taktirde tekrar dondurmamalısınız bakteri üremesi açısından sakıncalı olabilir. Bu nedenle donduracağınız balıkları aile nüfüsunuza göre iki veya üç kişilik porsiyonları içeren öğünlere bölerek dondurmak yukarıdaki problemin halli için tavsiye edilir. Balığı dondurmadan önce porsiyonlara bölüp aluminyum folyo veya asetat ile ambalajlamalı, ve üzerine balığın cinsini, dondurulduğu tarihi içeren bir etiket (stiker) yapıştırmalısınız. Ambalajları önce buzdolabının 0 ila +5oC'lık bölümünce birkaç saat soğutmalı, bilahare derin dondurucuya koymalısınız. Bu iºlem esnasında derin dondurucunuzu "ºoklama" konumuna getirmelisiniz.Balığı çözeceğiniz zaman ise, iri balıkları buzdolabının normal kısmına alıp bir gün dinlendirerek çözebilirsiniz. Haşlanmış küçük karidesleri ise hemen sıcak suya atabilirsiniz. Balıkları dondurmadan önce hafifce tuzlamakta yarar vardır. Eti diriliğini muhafaza eder.

    Balıkları donmuş olarak muhafaza ederken dikkat edilecek önemli bir husus ta çözülmüş balıkları tekrar dondurmamaktır.


    Hamsi Buğulama (4 Kişilik)

    Malzeme:
    500 Gr. Hamsi
    1 adet iri olgun domates
    2 demet taze soğan
    1/2 demet maydanoz
    1 adet limon
    1 kahve fincanı zeytinyağı
    Tuz
    Karabiber

    Yapılışı:
    Hamsiler kafaları koparılıp kılçıkları çıkarılarak fileto olarak ayıklanır, yıkayıp durulanır. Bir kabın içine yeterince tuz, karabiber, ince kıyılmış maydanoz ve taze soğanları koyup karıştırın. Küçük doğranmış domatesleri üstüne yayın. Durulanmış hamsileri içine katıp harmanlayın. Karışımı 15 dakika kadar oda ısısında beklettikten sonra yayvan bir tepsiye serin. Kalan harcı üzerine yayın. Limonu ince dilimler halinde kesip üstüne dizin. Zeytinyağını gezdirip kapağını kapatın. 15 dakika kadar hafif ateşte pişrdikten sonra sıcak olarak servis yapın. Hamsi buğulama 2 gün kadar buzdolabında saklanabilir. Buzdolabında saklanmış buğulamayı ısıtıp tekrar sıcak servis yapabilirsiniz.


     Kıraathane Panosu



    HAYVAN KATLİAMINI DURDURMA KAMPANYASI

    Sağlık Bakanlığı, 20.02.2002 tarih ve B.100TSH0110002/2958 sayılı genelgesiyle kendilerince tek çözüm olan "İTLAF"ı seçmiştir.

    Bu genelgeye göre; sokaklardan toplanıp, barındırma merkezine gönderilecek kedi ve köpekler kısa bir sürede sahiplendirilemedikleri takdirde "UYUTULACAKLARDIR"

    Uyutulmanın anlamı, hayvanın dakikalarca çırpınarak, nefes alamadan, boğularak öldürülmesi demektir. Hayvanlar için böylesi bir toplu ölüm kararı, dünya tarihinde hiç bir yerde alınmamıştır. Günümüz çağdaş Türkiye'sine yakışmayan, hiç bir mantıki ve insani duyguyla bağdaşmayan bu talihsiz kararın acilen "İPTAL"i gerekmektedir. Bu genelgenin geri çekilmesini istiyor ve tek çözüm olan kısırlaştırma-aşılama projesinin uygulanması için lutfen www.petisius.com/mercek.php ve http://168.144.47.166/katliamdursun adreslerini ziyaret ediniz.


    ANNE YEMEĞİ

    Hani hep deriz ya, annemin bir böreği vardı inanılmazdı diye...İşte ben bütün bunları bir kitapta toplamaya karar verdim. Yeni mutfak anlayışı içerisinde eski tatları yakalayabiliriz ve onları çocuklarımızla en 'special' yemek olarak paylaşabiliriz.

    Sizlerden ricam, lütfen annenize ait özel bir yemeğin tarifini lütfen bana gönderin. E-mail adresimi aşağıda bulabilirsiniz. içinde anneniz için bir iki cümlede sizden olsun. Bu arada mutlaka kontak numaralarınızı bildirin, çünkü daha sonra annenizin bir fotoğrafını vs... isteyeceğim.

    Kısa sürede tamamlayacağımı düşündüğüm bu proje, yakında sinema yayınları da çıkaracak olan BOX yayınlarından çıkacak.

    Nostaljik filmler tadında, nostaljik tatlarınızı bekliyorum... Tariflerinizi zozbatur@coproduction.com.tr ya da kahve molası'na gönderebilirsiniz...

    Sevgiyle kalın,
    Zeynep Özbatur

    Önemli Not: Projenin konseptinin tüm hakları Zeynep Özbatur'a ait olup, noter tarafından onaylı bir örneği bulunmaktadır.


     İşe Yarar Kısayollar


    http://www.input-entertainment.de/laser
    Laser ve aynalarla oynana bir Flash oyun. Mükemmel çalışıyor. İşiniz yoüunken girmemenizi öneririm. Esir olabilirsiniz:-)) Teşekkürler M.A.S.®

    http://www.ferryhalim.com/orisinal/flowers
    Harika bir ücretsiz e-kart sitesi. Flashla hazırlanmış sayfada, çiçekleri kendiniz düzenliyor ve kartınızı yolluyorsunuz. Mutlaka ziyaret edin. Sevgili Akın Ceylan'a teşekkürler.

    http://www.hepsievcil.com
    Evcil hayvanların korunması, bakımı, yaşatılması ile ilgili epeyce bilgiye ulaşabileceğiniz hoş bir site. Bakmakta yarar var.

    http://www.academical.org
    Akademik Araştırmalar Merkezi tarafından yürütülen bir site. İlgilenenler için.

     Damak tadınıza uygun kahveler


    Active SMART Monitor v1.11 [781k] W9x/2k/XP FREE
    http://www.panterasoft.com/asmon.exe

    Bilgisayarınızın disklerini kontrol eltında tutup aksi bir durumda size haber veren bir programa. Hatta email'le de sizi uyarabiliyor. Uzaktaki sunucular için ideal olsa gerek. Deneyin, beğenirseniz bana da söyleyin.

    Easy Thumbnails v1.8 [926KB] W9x/2k/XP FREE
    http://www.fookes.net/ftp/free/EzThmb_Setup.exe

    Bilgisayarınızda depoladığınız resimlerinizden küçük küçük numuneler yaratmaya yarayan bu program oldukça kullanışlı. Web sayfaları hasırlamak için hazır dosyalar kullanmak ta mümkün.
    http://kmarsiv.com/sayilar/20020606.asp 6 Haziran 2002 - ©2002-kmarsiv.com
    istanbullife.com