HiÇBiRYERDE - IN NOWHERE LAND
ABONE FORMU

ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
HTML TEXT
 SON BASKI
 Ana Sayfa
 Arşivimiz
 Yazarlarımız
 Manilerimiz
 Forum Alanı
 İletişim Platformu
 Sohbet Odası
 E-Kart Servisi
 Sizden Yorumlar
 Medya
 İletişim
 Reklam
 Gizlilik İlkeleri
 Kim Bu Editör?
 SON BASKI
 PDF (~250-300KB)

 Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu

Milenyumun Mandalı

Bir süre için kendimizi kamu kadrolarında bir memur olarak düşünelim. Bir yıl boyunca elinizden geleni azami ölçülerde ortaya koyup, mesai saati, çalışma ortamı şu-bu demeden, çeşitli fedakarlıklarla iyi bir memur olmaya çalışıyorsunuz. Ancak yıl sonunda amirleriniz size kaç puan vermişler, sizi ne ölçüde beğenip yeterli bulmuşlar, ne ölçüde eksik görmüşler; bu konuda en küçük bir bilgi alamıyorsunuz. Bu sizde ne tür bir psikoloji yaratır?

Sizi bilmem ama doğrusu bende açıkça tehlikede ve çaresiz olduğum hissi uyandırmıştı bu sistemle ilk tanışmam. 2 yıl içinde 2 tanıtım sergisi açmış, bir de kitap yayınlamış birisi olarak, son 6 ayda bulunduğumuz ülkenin Türk mal ve hizmet sektörleri için de denli cazip bir Pazar olduğunu fotoğraflar, istatistiksel bilgiler ve yetkililerle yapılan görüşmelerin tutanaklarıyla ortaya konduğu kapsamlı ve yeni çalışmamla ilgili övgü beklerken, bana "kişiye özel" kayıtlı bir zarfta yollanan bir yazıda Banka Personel Dairesi gayet resmi bir dille "mesaimin yetersiz bulunduğunu ve bu hususun bana tebliğinde yarar görüldüğünü" bildiriyordu.


Hani çölde kızgın kumlara basarak ilerlerken size ne olduğunu dahi anlamadan yere yığılır ve sonunda kuma gizlenen bir çöl yılanı tarafından ısırılarak zehirlenmiş bulunduğunuzu öğrenirsiniz ya, ben tam o haldeydim! Kim, nasıl, neye göre ölçtü de yetersiz buldu? Hangi konuda yetersizmişim? Bunca yapılanlar yeterli olmadıysa, daha ne yapmam gerekiyormuş?

Sonradan anladım ki mesele yeterlilik falan değildi: tanık olduğum yolsuzluğu rapor ettiğim için cezalandırılıyordum, hepsi buydu işte!
Tecrübeli arkadaşlarım sağ olsunlar, benzer hikayeler anlatıp gözlerimi açtılar da saf saf kendi kendimi üzmekten kurtuldum. Yolsuzluklarını rapor ettiğim amirim hakkımda neler yazmıştı ki terfi edemiyordum.

Banka yönetimi de yolsuzluğu ortaya çıkarıp bankanın adına toz kondurmak yerine, bir şekilde bunu örtbas etmeyi tercih etmiş olmalı ki, beni hiç görmediği halde, benim ikinci sicil amirim olarak bana 100 üzerinden ikinci bir sicil puanı verecek olan Genel Müdür Yardımcımız da Birinci Sicil Amirimin verdiği düşük puanı dengeleyecek bir puan vermek yerine, aynı ölçülerde düşük puanlar vererek hakkımda düzenlenen idam fermanını onaylamıştı. Sonradan mahkemelerde epey uğraştım, Kamu Personeli Yeterlilik Sınavıyla 100 üzerinden 95 olarak belgelenmiş yabancı dil bilgimle ilgili sicil notumun dahi 80'in altında olduğunu avukatım aracılığıyla (yasalara aykırı bir şekilde) öğrenerek sayısız dilekçeler yazıp hakkımı savundum ama nafile! Hiçbir sonuç alamadım.

Bu sistem sizi daha çok çalışmaya mı, yoksa yanlış bir söz ya da davranışla şimşekleri üzerinize çekmekten kendinizi kollamaya mı sevk eder?

Haydi diyelim ki ben bir şansızlığa uğradım, ettiğim memuriyet yeminine sadık kalmaktan kendimi alamadım ve bu soyguncuların eline düştüm. Peki bu olmasaydı gizli sicil beni ne ölçüde yeni çalışmalar yapmaya teşvik edecekti? Bunu okul koşullarına uyarlayarak düşünelim: yıl boyunca 10 ayrı dersten çeşitli sınavlara giriyorsunuz, fakat aldığınız notlar size söylenmiyor. 100 üzerinden 60 ortalamayı tutturamaz da sınıfta kalırsanız, size hangi dersten kaldığınız dahi söylenmeden; sadece sınıfta kaldığınız tebliğ ediliyor ve bir sonraki yıl mesainizde daha dikkatli olmanız tavsiye ediliyor. Üstelik sınav konuları da gerçek başarının ölçülebileceği somut bilgileri değil, kişiden kişiye değişik şekillerde yorumlanması kaçınılmaz olan "sorumluluk duygusu", "göreve bağlılığı", "mesleki bilgisi ve kendini geliştirme gayreti", "intizam ve dikkati", "disipline riayeti", "çalışkanlığı, kabiliyeti ve verimliliği" gibi soyut kavramlara dayanıyorken bu tavsiywe sizin için ne kadar yönlendirici olabilir ki?


Oysa bir memur ne zaman, nerede, kaç "gizli sicil" golü yediğini asla bilemeyecektir.

Geri - 123 - İleri





Sitemiz ve sanal gazetemiz MS Internet Explorer 4.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Dizayn, programlama, uygulama ve yayınlama: Cem Özbatur